Kahve bir içecekten fazlasıdır. O, ritüellerin, sohbetlerin ve kültürel bağların merkezindedir. İşte BLAK’ın marka felsefesini inşa ederken ilham aldığımız yer tam da burasıydı: Mahallenizdeki sıcak, samimi kahve dükkanları. Sabahları uğrayıp günaydın dediğiniz, baristanızın kahve zevkinizi bildiği o tanıdık his… İşte bu hissi büyük bir kahve zincirine dönüştürme fikri, BLAK’ın DNA’sını oluşturdu.
Peki, nasıl bu kadar özgün kalabildik? Bunun sırrı, insana dokunan detaylarda saklı. Kahveye ve müşterilerimize olan sevgimizi somutlaştırmak için pek çok zincir markadan farklı bir modeli benimsedik: Masaya servis. Bize göre kahve sadece hızlı bir ihtiyaç değil, aynı zamanda keyif alınması gereken bir deneyimdir. Ve bu deneyimi en iyi şekilde sunmak için her dokunuşun anlamlı olması gerektiğine inanıyoruz.
BLAK’ın “siyahın ve kahvenin yeni adı” olması, bu soyut duyguları somutlaştırma yeteneğimizden geliyor. Çünkü biz, kahvenin sadece tadına değil, ruhuna da hitap eden bir markayız.
